Mesleki Eğitim Zorunluluğu


2.1. Kapsam ve tanım
5763 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle 4857 sayılı Kanunun 85 inci maddesi;
“Onaltı yaşını doldurmamış genç işçiler ve çocuklar ile çalıştığı işle ilgili mesleki eğitim almamış işçiler ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamaz.
Hangi işlerin ağır ve tehlikeli işlerden sayılacağı, kadınlarla onaltı yaşını doldurmuş fakat onsekiz yaşını bitirmemiş genç işçilerin hangi çeşit ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılabilecekleri Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.”
hükmündedir. Kanun hükmüne göre yürürlük tarihi 01.01.2009 tarihinden itibaren çalıştığı işle ilgili mesleki eğitim almamış işçiler, ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamazlar.
Kanun hükümlerinin uygulanmasına yönelik 31 Mayıs 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan “Ağır ve Tehlikeli İşlerde Çalıştırılacak İşçilerin Mesleki Eğitimlerine Dair Tebliğ”de ise “Ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılacak işçilerin, işe alınmadan önce, mesleki eğitime tabi tutulmaları zorunludur.” hükmü getirilmiştir. Bu hükme göre de 31 Mayıs 2009 tarihinden itibaren işe alınan işçiler, işe alınmadan önce mesleki eğitime tabi tutulmak zorundadır.
Hangi işlerin ağır ve tehlikeli işlerden sayılacağı 16.06.2004 Resmi Gazete’de yayınlanan “Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği” (bundan böyle Yönetmelik) Ek:1 çizelgede belirtilmiştir. Çizelgede 16 sektör başlığı altında sınıflandırılan işler, ağır ve tehlikeli işler olarak sayılmıştır. Bu işlerde çalıştırılan başka bir ifade ile işyerinde bu işleri gören işçiler mesleki eğitim almak zorundadır. Tebliğ, işyerinde yapılan işler, asıl iş itibariyle Yönetmelik kapsamında yer almakla birlikte, işçinin yaptığı iş ağır ve tehlikeli işler kapsamı dışında ise mesleki eğitim alma zorunluluğu aranmayacağını belirtmiştir. Buna göre mesleki eğitim zorunluluğu için iki koşul birlikte aranacaktır: i. işyerinden yapılan işlerin Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği kapsamında olması ii. işçinin yaptığı işin de ağır ve tehlikeli işlerden sayılması.
Ayrıca belirtmek gerekir ki, ağır ve tehlikeli işlerde çalışanların sahip olması gereken eğitim yapılan işle ilgili mesleki eğitimdir. İşçinin sahip olduğu mesleki eğitim işle ilgili değilse Kanun açısından geçerli değildir.
Mesleki eğitimden ne anlaşılması gerektiği ise yine Tebliğ’de belirtilmiştir. Tebliğe göre mesleki eğitim; örgün veya yaygın eğitim yoluyla bireyleri mesleğe hazırlamak, meslek sahibi olanların mesleklerinde gelişmelerini ve yeni mesleklere uyumlarını sağlamak amacıyla gerekli bilgi, beceri, tavır ve değer duygularını geliştiren ve bireylerin fiziki, sosyal, kültürel ve ekonomik yeteneklerinin gelişim sürecinin bir plan içerisinde yürütülmesini sağlayan eğitimi ifade etmektedir.
Tebliğe göre bir meslek öğrenmenin örgün ve yaygın eğitim yoluyla mümkün olabileceği varsayılmış; alaylı (enformel) öğrenme, meslek öğrenme biçimi olarak kabul edilmemiştir. Halbuki mesleki ve teknik eğitim, farklı ülkelerde farklı sistemler altında farklı biçimlerde gerçekleşmekle birlikte, hemen her ülkede 3 temel bölüm altında yapılanmıştır: Örgün eğitim, yaygın eğitim, alaylı (enformel) öğrenme. Alaylı öğrenme; iş, aile veya eğlenceyle ilgili günlük faaliyetler sonucunda edinilen öğrenmedir. Alaylı öğrenme mesleki eğitim ve kişisel gelişim açısından önemli bir öğrenme biçimidir. İşletmelerde yıllardır çalışan ancak meslek belgesi olmayan birçok işçi, yaptıkları işle ilgili gerekli mesleki bilgi, beceri ve tecrübeyi alaylı öğrenme yöntemiyle işbaşında öğrenmişlerdir. Tebliğ, alaylı öğrenme biçimini kapsamadığından işletmelerde yaptığı işle ilgili mesleki bilgi, becerisi ve yetkinliği olan işçiler, mesleki eğitim almamış olarak işlem görecektir.

Henüz yorum yazılmadı. İlk yorum yazan sen ol!

Yorum yazın

Ücretsiz bilgi almanız için sizi arayalım!